Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyetin ilanının 100. yılını kutladık. Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olan 29 Ekim 1923, aslında son derece sancılı bir sürecin son halkasıydı. Cumhuriyetin ilanından bir yıl önce kaldırılan Osmanlı Saltanatı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde uzun süren tartışmalı bir sürecin sonucuydu. Mustafa Kemal Paşa’nın yumruğunu masaya vururken söylediği sözler aslında tüm süreci özetliyordu.
O halde bu tarihi süreci bir kez daha hatırlayalım.
Milli Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuçlanmasının ardından yeni dönemde nasıl bir hükümetin benimseneceği tartışmaları başladı.
Kurtuluş Savaşı sadece Yunanistan’a karşı değil, aynı zamanda iç dinamiklere karşı da yapılmıştır. Milli Mücadeleyi yürütenlerin, zaferden sonra bu onuru Osmanlı hanedanına devretmeleri düşünülemezdi. Peki ne yapacaklardı?
Sadrazam Tevfik Paşa, 17 Ekim tarihli bir telgrafta, Mustafa Kemal Paşa’ya yaklaşarak barış konferansında ortak tavır belirlemek amacıyla konferansa birlikte katılmayı teklif etti ancak Mustafa Kemal Paşa bu öneriyi şiddetle reddetti.
Hakimiyet ve saltanat, sırf ilmin gereğidir diye, hiç kimse tarafından müzakere veya tartışma yoluyla kimseye verilemez. Hakimiyet ve saltanat kuvvetle, kudretle ve cebren alınır. Osmanlı İmparatorluğu, Türk milletinin egemenliğini ve saltanatını devralmak zorunda kaldı. Altı asırdır bu zulmü sürdürüyorlar. Artık Türk milleti bu saldırganlara isyan ederek ve onları hadlerine kadar uyararak egemenlik ve saltanatını fiilen kendi eline almıştır.
Mustafa Kemal Paşa bu sert sözleriyle bulundukları yerin Devrim Meclisi olduğunu hatırlatıyordu. Milletin egemenliğini bir daha Osmanlı Sultanlığı’na teslim etmeyeceğini açıkça ifade etti.
Mustafa Kemal Paşa’nın sert müdahalesinin ardından TBMM, saltanatın kaldırılmasına karar verdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, “İstanbul’daki formun hükümetin tarih olduğunu ilan ettiğini” bildirdi.
Saltanatı kaldırılan ve yetkileri elinden alınan son Osmanlı Padişahı Vahdettin, İngilizlere can güvenliğinin olmadığını belirten bir mektup yazarak onlardan sığınma talebinde bulundu.