Haber

Mahkeme, kiracının tahliyesine ‘hukuka aykırı ihbar’ ile itiraz: Beyan edenlerin ad ve soyadları belirtilmeli

MuratpaşaGüzeloluk Mahallesi’ndeki bir sitede Apartmanda Yaklaşık bir yıldır birlikte yaşadığı YT, H.Ü. kira artış oranında anlaşamadı.

Kira artış oranlarına ilişkin 8 Haziran’da yapılan düzenlemeye göre kirayı yasal üst sınırından artıran YT, kiranın yüzde 25’ini ev sahibinin banka hesabına yatırdı. artışla yatırım yapmakdevam etti.

Bir süre sonra mal sahibinin avukatı tarafından telefonla aranılan YT’nin tahliyesinin icra yoluyla sabitlendiği, kira konusunda anlaşamaması halinde kapısının çilingir tarafından açılarak eşyalarının teslim alınacağı öğrenildi. bir kamyona yüklenip kayyumun deposuna götürüldü.

Bu durumu e-Devlet üzerinden kontrol eden YT, kira sözleşmesi ile eş zamanlı olarak imzalanan tahliye sözleşmesine istinaden gönderilen tebligatın yasal itiraz süresini geçtiğini gördü.

Konutun tahliye işlemlerinin icra yoluyla sağlamlaşmasının ardından avukatı aracılığıyla Antalya 7’nci Kolluk Mahkemesi’ne başvuran YT, tebligatın kendisine ulaşmadığını ve alıcının kimliğinin tespit edilemediğini savunarak tahliye kararının durdurulmasını talep etti.

Mahkeme tahliyeyi durdurdu

Dosyayı inceleyen hakim, kiracının haklı olduğuna karar vererek tebligatın “usulsüz” olduğuna karar verdi.

Mahkemenin gerekçeli kararında, ” Tebligat sürecinde muhatap adreste bulunmuyorsa, adreste bulunmama sebebi, geçici mi yoksa kalıcı ayrılık mı olduğu, adrese geri dönüp dönmeyeceği, komşu, kapıcı, müdür vb. kişilerden sorularak beyanlarının alınması, beyanda bulunanların ad ve soyadlarının bildirim kısmına yazılması gerekmektedir.” yer aldı.

Kararda bu hususların şikayete konu tebligatta yer almadığı belirtilerek, ” Tahliye emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldı.r” söylendi.

Kiracının avukatı Mehmed Akif Kavçakar, mahkemenin kamu yararına emsal bir karar verdiğini söyledi.

Müvekkilinin ve eşinin tahliye ihbarnamesinden haberdar olmadığını kaydeden Kavçakar, mağduriyet yaşadığına dikkat çekti. “Müvekkilim işteyken tahliye taahhüdüne ilişkin tebligat muhtara bırakılmıştır. Onun hiçbir şekilde haberi olmadığı için 7 günlük kanuni itiraz süresi geçmiştir. Bir ay sonra tahliye tebligatı çıkmıştır. e-Devlet üzerinden yapılan kontrol..” söz konusu.

Tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle mahkemeye başvurduklarını anlatan Kavçakar, ” Bu durumda, her an gelip tahliye edebilirlerdi. Çünkü son bir icra takibi vardı. Bunun üzerine tebligatın usule aykırı olduğu gerekçesiyle dava açtık. Bu dava sonucunda tebligatın hukuka aykırı olduğu tespit edilmiştir. Davamız kabul edildi. Tahliye ve icra takibi durduruldudedi.

Tebligatta komşu ve yöneticiye haber verildiğini vurgulayan Kavçakar, isimlerinin ve imzalarının alınması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Bizim durumumuzda muhtara bırakılan tebligatta ‘müdür komşuya haber verildi’ notu yazıyordu ancak bu şahısların isim ve imzaları tebligatta yer almıyor. Bu nedenle mutlak hale gelen tahliye , mahkeme kararıyla durduruldu.Tebligat geçerliliğini yitirdi.Bu tür davalarda hak kaybına uğraması muhtemel kişiler her hafta e-devlet üzerinden kontrol etsinler. Bu hak kayıplarını önleyecektir. Muhtarlarla tebligat noktasında iletişim halinde olurlarsa kendileri için faydalı olur” dedi.

‘Karar emsaldir’

Hukuka aykırı tebligat mağduru olan kiracı sayısında artış yaşandığına işaret eden Kavçakar, “Bu kararın birçok kişinin yararına olacağına ve mağduriyetlerin önüne geçeceğine inanıyoruz. Kamuoyunda emsal teşkil eden faydalı bir karardır. Bunu öğrenmeseydik ve itiraz etmeseydik her an kamyon ve çilingirlerle evimize gelirdik. Tahliye gerçekleşecekti. Kurtulmak çok daha zor olurdu çünkü boşaltılan bir konut ortada olurdu ve mobilyalar kayyumun gözetiminde olurdu. Durum daha sıkıntılı bir hal alırdı.” dedi.

Kavçakar, bundan sonraki hukuki sürecin mülk sahibinin müvekkili aleyhine sulh hukuk mahkemesinde açacağı tahliye davasıyla devam edeceğini belirtti.

‘İcra takibine yasal süresi içinde itiraz’

Tüketici Konfederasyonu Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü de özellikle son zamanlarda çok sayıda vatandaşın usulsüz tebligat mağduru olduğuna dikkat çekti.

Güllü, icra takiplerine veya davalara zamanında itiraz edilmemesi veya cevap verilmemesi nedeniyle adli zulmün yaşandığını belirterek, muhtarın kendisine bırakılan tebligatı mal sahibine bildirmek zorunda olmadığını belirtti.

Gül, ” Bu konuda daha önce İçişleri Bakanlığı’na talepte bulunduk. Muhtarların ellerinde tebligat olduğunu tebligat sahibine SMS yolu ile mutlaka bildirmeleri zorunludur. Bu noktada muhtarların sisteme entegre edilmesinde büyük fayda var. Birçok talihsizlik bu şekilde önlenebilir.‘ diye değerlendirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu